
İstanbul, Sultangazi Kürtaj
Kürtaj gebeliğin tıbbi müdahale ile sonlandırılmasını ifade eder ve çeşitli nedenlerle tercih edilebilir. Bu işlem çoğunlukla vakum yöntemiyle gerçekleştirilir ve genellikle kısa süren bir operasyon olarak bilinir. Kürtaj sırasında fetüs ve gebelik dokusu alınarak rahim temizlenir.
Her ne kadar işlem sadece 10-15 dakika sürse de hasta operasyon sonrası bir süre gözlem altında tutulur. Kürtaj genellikle güvenli kabul edilse de riskler barındırdığı için dikkatle planlanmalıdır. Sonuç olarak bu operasyon birçok kadın için bir çözüm yolu olarak tercih edilir.
Kürtaj Nedir?
Kürtaj hamileliğin sonlandırılması amacıyla uygulanan yasal bir tıbbi müdahaledir. Türkiye’de kürtaj işlemi hamileliğin 10. haftasına kadar yasal olarak yapılabilmektedir. Ancak bu sürenin aşılması durumunda kürtaj sadece anne sağlığını tehdit eden özel tıbbi durumlar söz konusu olduğunda uygulanabilir.
Kürtaj genellikle bir kadın doğum uzmanı tarafından steril hastane koşullarında yapılır. Aynı zamanda kürtaj yalnızca fiziksel değil psikolojik etkileri de olabileceği için dikkatle ele alınması gereken bir konudur. Özellikle uzman doktorlar tarafından yapılması işlemin güvenliğini artırır. Süreç boyunca hasta hem fiziksel hem de psikolojik olarak desteklenmelidir. Bu nedenle kürtaj sadece güvenilir sağlık merkezlerinde gerçekleştirilmelidir.
Kürtaj Çeşitleri Nelerdir? Nasıl Yapılır?
Kürtaj iki ana yöntemle gerçekleştirilir: ilaçla kürtaj ve cerrahi kürtaj. İlaçla kürtaj gebeliğin ilaçlarla sonlandırılmasını içerir. Bu yöntem genellikle gebeliğin ilk 10 haftasında kullanılır. İlk olarak mifepriston adı verilen ilaç alınır ve bu ilaç progesteron hormonunu bloke eder. Progesteron eksikliği rahim duvarının zayıflamasına yol açar. Sonrasında 24 ila 48 saat içinde misoprostol alınır. Bu ilaç rahmin kasılmasına neden olarak gebelik dokusunun dışarı atılmasını sağlar.
İlaçla kürtaj sürecinde yan etkiler de görülebilir. En yaygın yan etkiler bulantı kusma ateş ve titreme olarak bilinir. Ayrıca misoprostol alındıktan sonra kanama ve kramplar yoğun bir şekilde yaşanabilir. Bu semptomlar genellikle düşük yapmaya benzer ve süreç çoğu hastada 24 saat içinde en şiddetli aşamasını tamamlar. Ancak kanamanın tamamen durması birkaç gün ya da hafta sürebilir. İlaçla kürtaj yöntemi 10 haftaya kadar olan gebeliklerde oldukça etkili olup başarı oranı %91,6 ila %99,7 arasındadır.
Cerrahi kürtaj ise iki ana teknikle uygulanır:
- Vakum Aspirasyonu: Gebeliğin 14-16. haftalarına kadar tercih edilir. Serviks genişletilir ve rahimdeki gebelik dokusu bir tüp yardımıyla emilerek çıkarılır. İşlem yaklaşık 10 ila 15 dakika sürer.
- Dilatasyon ve Evakuasyon (D&E): 14. haftadan sonra uygulanan bu yöntem daha kapsamlıdır. Serviks daha fazla genişletilerek emme ve cerrahi aletler yardımıyla gebelik sonlandırılır. Bu yöntem genellikle ikinci trimesterde kullanılır.
Kürtajın Riskleri Nelerdir?
Kürtajın bazı riskleri her bireyde ortaya çıkmasa da dikkate alınması gereken önemli unsurlardır. Bu riskler nadir görülse de işlem sonrasında ortaya çıkabilir ve dikkatli takip gerektirir. En yaygın görülen risklerden biri enfeksiyon olup operasyon sonrasında hijyen kurallarına dikkat edilmemesi durumunda ortaya çıkabilir. Ayrıca bazı durumlarda rahimde kanama meydana gelebilir. Bununla birlikte rahimde yaralanmalar ya da gebelik dokusunun tam olarak temizlenmemesi de diğer riskler arasındadır. Ayrıca kürtaj sonrası ilaçlara karşı alerjik reaksiyonlar gelişebilir ve bu da müdahale gerektirebilir.
Kürtajın başlıca riskleri şunlardır:
- Enfeksiyon
- Kanama
- Rahimde kalan gebelik dokusu
- Rahim ağzında yara
- Alerjik reaksiyonlar
- Mide bulantısı
- Baş dönmesi
Kürtajdan Sonra Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Kürtaj sonrasında iyileşme süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı temel unsurlar vardır. Kürtajdan sonra genellikle yeniden doktor randevusu gerekmez fakat durumun netleştirilmesi için bir hamilelik testi yapılabilir. Bu test işlemin başarılı olup olmadığını doğrulamak için önemlidir.
Eğer kişi tıbbi kürtaj yaptırdıysa bazı yan etkilerle karşılaşabilir. Örneğin ilaçların etkisiyle mide bulantısı ishal gibi semptomlar yaşanabilir. Cerrahi kürtajda ise anestezi sonrası baş dönmesi ya da halsizlik görülebilir. Kürtajdan sonra ortaya çıkabilecek semptomlar ve komplikasyonlarla başa çıkmak için birkaç önlem alınmalıdır.
- Ağrı ya da rahatsızlık hissi oluşursa ibuprofen veya parasetamol gibi ağrı kesiciler kullanılmalıdır.
- Kanama durumunda hijyenik ped tercih edilmeli ve tampon kullanımından kaçınılmalıdır.
- Tekrar cinsel ilişkiye girilecekse hamilelik riskine karşı doğum kontrol yöntemi kullanmak önemlidir.
Kürtaj sonrasında iyileşme süreci genellikle hızlıdır ve kişi kendini hazır hissettiğinde günlük aktivitelerine dönebilir. Bununla birlikte ağır fiziksel aktivitelerden kaçınılması önerilir. Kürtajdan sonra vücut zamanla toparlanır ancak bu süreçte dikkatli olmak vücudu dinlemek ve gereken önlemleri almak önem taşır. Bu basit önlemler sayesinde kişi sağlıklı bir iyileşme süreci geçirebilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Kürtaj hangi durumlarda uygulanır?
Kürtaj, genellikle istenmeyen gebelikler nedeniyle yapılır ve dünya genelinde tüm gebeliklerin yaklaşık %61’inde kürtaj tercih edilmektedir, bu da yılda yaklaşık 73 milyon kürtaj anlamına gelir. Tıbbi nedenlerle yapılan kürtajlar ise annenin hayatını kurtarmak, fiziksel veya zihinsel sağlığını korumak ya da ciddi fetal anomaliler durumunda gerçekleştirilir. Güvensiz kürtajlar dünya genelinde anne ölümlerinin %13’ünden sorumludur ve bu tür vakaların %97’si gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşir. Yasal kısıtlamalar ve doğum kontrol yöntemlerine erişim eksikliği, güvensiz kürtaj oranlarını artırmaktadır.
Kürtaj işlemi sırasında kullanılan anestezi türleri nelerdir?
Kürtaj işlemlerinde kullanılan anestezi türleri, gebelik süresi, hastanın sağlık durumu ve tercihlerine bağlı olarak değişir. Birinci trimesterdeki cerrahi abortuslarda, genellikle serviksi uyuşturan lokal anestezi (lidokain ile paraserbikal blok) tercih edilir. Ayrıca hasta uyanıkken anksiyeteyi ve ağrıyı hafifleten intravenöz sedasyon (orta derecede sedasyon) da yaygın bir tercihtir. Derin sedasyon, hastayı bilincini kaybettirir ve genellikle daha yüksek riskler içerdiği için daha az kullanılır. Genel anestezi, hastanın tamamen bilinçsiz hale gelmesini sağlar ve hava yolunun yönetilmesini gerektirir; bu yöntem, yalnızca özel durumlarda tercih edilir. Anestezi seçimi, işlemin özelliklerine ve hastanın ihtiyaçlarına göre kişiselleştirilmelidir.
Kürtaj sonrası iyileşme süreci nasıldır?
Kürtaj sonrası iyileşme, prosedür türüne ve bireysel duruma göre değişir. Çoğu kadın birkaç gün içinde normal aktivitelerine dönebilir. Yaygın fiziksel etkiler arasında kramp ve hafif kanama bulunur ve bu durum birkaç gün ile iki hafta arasında sürebilir. Duygusal tepkiler farklılık gösterebilir; birçok kadın rahatlama hissi yaşarken, bazıları üzülme veya suçluluk hissi duyabilir. İyi bir iyileşme süreci için prosedür sonrası bakım talimatlarına uymak ve takip randevularına gitmek önemlidir. Şiddetli ağrı, aşırı kanama, ateş veya diğer endişe verici belirtiler yaşanırsa hemen tıbbi yardım alınmalıdır. Psiko-sosyal destek hizmetleri, iyileşme sürecinde duygusal destek arayanlar için faydalı olabilir.
Kürtaj işlemi tekrar gebelik şansını etkiler mi?
Yasal ve güvenli yapılan kürtaj, genellikle kadının gelecekteki doğurganlığını etkilemez veya gebelikle ilgili sorun riskini artırmaz. Ancak güvensiz kürtajlar enfeksiyon, rahim delinmesi veya rahim içi yapışıklıklar gibi komplikasyonlara yol açabilir, bu da doğurganlığı olumsuz etkileyebilir ve gelecekteki gebeliklerde komplikasyon riskini artırabilir.
Kürtaj sonrası enfeksiyon riski nasıl önlenir?
Kürtaj sonrası enfeksiyon riskini azaltmak için antibiyotik profilaksisi kullanımı etkilidir ve bu yöntem, enfeksiyon oranını %1’in altına düşürmektedir. İlk trimester cerrahi kürtajlarda, genellikle doksisiklin gibi antibiyotikler önerilmektedir. Tıbbi kürtajlarda ise ciddi enfeksiyonlar nadiren görülmekte olup, enfeksiyon oranı %0,5’in altındadır. Ayrıca işlem öncesinde klamidya ve gonore gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların taranması ve tedavi edilmesi, enfeksiyon riskini daha da azaltmaktadır. Steril tekniklerin kullanılması ve işlem sonrası bakımda, ateş, aşırı kanama ya da karın ağrısı gibi belirtilerin izlenmesi enfeksiyonların erken tespiti ve yönetimi için önemlidir.